Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye kötü haber

Avrupa Komisyonu 2023 ve 2024 Türkiye Raporlarını Strasbourg’da İnceledi

Avrupa Komisyonu, 2023 ve 2024 yıllarına ait Türkiye raporlarını, Strasbourg’daki Genel Kurul oturumunda ele aldı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili ve Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, bugün Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Parlamentosu’nda bir basın toplantısı düzenledi.

‘HADDİNİ BİL’ DİYE KARŞILIK ALIYORUM”

Amor, “Bu raporları hazırladığımızda çoğu zaman ‘Haddini Bil’ diye karşılık alıyorum. Ben, yerimi biliyorum. Benim görevim, Türkiye’de Avrupa Birliği kurallarının benimsenmesine ilişkin faydalı değerlendirmeler içeren yıllık bir rapor hazırlamaktır. Türkiye, aday ülke olmak için bunu yapmamızı istedi. Her aday ülkenin iç siyaseti yakından takip edilmelidir çünkü bu, sürecin bel kemiğini oluşturur. Biz, politikaları eleştirir, değerlendirir ve takdir ederiz” dedi. Amor, konuşmasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üye olması için gerekli demokratik standartlara sahip olması gerektiğini vurgulayarak, şu ifadelere de yer verdi:

“GEZİ’DEN SONRA TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK STANDARTLAR AÇISINDAN GELİŞME YAŞANMADI”

“Türkiye’deki medyanın yüzde 90’ında Avrupa’nın, ‘askeri ve stratejik güç sağlaması’ açısından Türkiye’ye ihtiyacı olduğu ileri sürüldü. Bu süreç, jeopolitik ve stratejik çıkarlarla şekillenmeyecek; üyelik esasen demokrasiyle ilgilidir. Bir ülkenin demokratik standartlarına bakmalıyız. Bu rapor, iki bölüme odaklanıyor; üyelik ve iş birliği. AB’ye üyelik demokrasiyle ilişkili; AB ile iş birliği ise güven odaklıdır. Ancak rapor, ilişkinin bu boyutları arasındaki kasıtlı kafa karışıklığını gidermeye çalışıyor.

Poker kurallarıyla satranç oynayamazsınız. Türk yetkililer, katılım sürecinin nasıl işlediğini çok iyi biliyor; ancak kamuoyunun niyetini saptırarak, demokratik standartlarla ilgisi olmayan başka konuları gündeme getirmeye çalışıyorlar. Kısa yollar olsa da, diğer AB demokratik ülkelerinin seviyesine ulaşmanız gerekmektedir.

2013’teki Gezi protestolarından sonra, Türkiye’deki demokratik standartlar açısından hiçbir olumlu gelişme yaşanmadı. Türkiye, demokratik standartlarda gerileyen tek aday ülke olarak açıkça öne çıkmaktadır. Bu durum tutarlıdır.”

Amor, Türkiye’nin demokratik standartlarına ulaşmasının, Türk vatandaşlarının karar vermesi gereken bir karar olduğunu belirterek, “Eğer şartlar uygun olursa, AB bu siyasi iradeyi, bağlılığı yeniden değerlendirmeye açık olup, katılım sürecine devam etme yolunu takip edecektir. Bu yüzden, demokratik standartların durumuna rağmen, Türkiye’deki demokrasinin uzun yıllardır gördüğü en düşük seviyeye ulaşmış olsa da katılım sürecini sonlandırmıyoruz” diye konuştu.

Avrupa’daki kamuoyunun, Türkiye’yi yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden okuduğunu kaydeden Amor, “Erdoğan, medya tarafından evrensel bir figür olarak öne çıkıyor, ancak bu durum, başkanın gölgesinde bir ülkenin bulunduğu gerçeğini gölgelemektedir” dedi ve şöyle konuştu:

“İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASINDAN SONRA…”

“Belediye Başkanı İmamoğlu’nun son tutuklanmasına karşı, pro-demokratik ve pro-Avrupa bir toplum protesto gösterileri düzenliyor. Ülkenin tamamına dair bir resim oluşturalım. Mevcut kurallar ile ülkenin derin iradesi arasındaki farkı ayıralım; bu, hâlâ sivil toplumun iradesini yansıtıyor olabilir. Sivil toplum, bize ‘kapıyı kapatmayın’ diyor.

“KATILIM SÜRECİ DONDURULABİLİR”

Evet, katılım süreci dondurulabilir, fakat kapıyı kapatmak istemiyoruz çünkü Türkiye’de demokrasiyi savunan geniş bir toplum kesimine umut aşılamak istiyoruz. Rapor, demokratik standartların durumunu net bir şekilde gösteriyor. Küçük bir eleştiri bile yargılanarak cezalandırıldı. Türkiye’de 14 yaşındaki kız çocukları, terörizmden yargılanıyor. Bu yargılamada savcıların onlara sorduğu soru: ‘Neden ders çalışmak için arkadaşının evine gittin?’ Bir aktör, sırf ‘teröristi’ canlandırdı diye yargılanıyor. İnanabiliyor musunuz?

İmamoğlu, gazeteci, avukat, feminist; her bir eleştiri, başlıca terörizm olarak tanımlandı ve yargılandı. İşte raporun ortaya koyduğu şey budur. Rapor, ilişkinin sadece üyelik değil, ortaklık boyutunu da keşfetmeyi amaçlıyor. Daha fazla güven ilişkisine ihtiyacımız var. Bu güveni inşa ettikten sonra, güvenlik, ticaret, ekonomi gibi konuları tartışmak için uygun koşulları oluşturabiliriz. AB olarak farklı yönlerde de Türkiye ile iş birliği yapmaya hazırız.

Related Posts

CHP 24. Dönem Milletvekili Gürkut Acar hayatını kaybetti

CHP 24. Dönem Milletvekili Gürkut Acar hayatını kaybetti

Ahmet Özer’in davası 14 Temmuz’da: Özgür Çelik’ten Silivri çağrısı

‘Silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlaması ile tutuklanan seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 14 Temmuz’da yeniden hakim karşısına çıkacak. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri’ye çağrı yaptı.

Bursa-Balıkesir sınırında orman yangını: Bir köy tahliye edildi

Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı kırsal Düğüncüler Mahallesi ile Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı kırsal Bayıryüzügüney Mahallesi arasında orman yangını çıktı. İhbar üzerine Bursa ve Balıkesir Osman Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi …

MHP’li Feti Yıldız’dan kritik açıklama! ‘Devlet Bahçeli modeli oluştu’

MHP’li Feti Yıldız sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaptı. Terörsüz Türkiye olarak adlandırılan süreç hakkında dünya genelindeki örneklerden yola çıkan Yıldız, PKK’nın silah bırakma süreci ilgili “Devlet Bahçeli modeli” oluşturulmuştur.” dedi

Büşra Özdemir kimdir? Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Büşra Özdemir kaç yaşında, nereli? Büşra Özdemir hangi görevlerde bulundu?

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in görevden uzaklaştırılması sonrası Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekilliğine CHP’li Büşra Özdemir seçildi. Peki, Büşra Özdemir kimdir? Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Büşra Özdemir kaç yaşında, nereli? Büşra Özdemir hangi görevlerde bulundu?

İsrail ordusu Gazze’de yardım bekleyenlere savaş gemileriyle ateş açtığını itiraf etti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki insani yardım dağıtım merkezlerine yardım almaya giden Filistinlilere “birkaç kez” ateş açtıklarını itiraf etti. Katil İsrail ordusu, ateş açma amaçlarının yardım dağıtım saatleri dışında Filistinlileri uzaklaştırmak olduğunu ileri sürdü.