Türkiye, enerji arz güvenliğini güçlendirmek için stratejik hamle yaptı. Karadeniz’de “75 milyar metreküplük gaz bulundu” açıklamasının üzerinden sadece dört ay geçerken, Türkiye uzun vadeli doğal gaz tedarik anlaşmalarına imza attı.
Böylece Karadeniz’deki keşif henüz üretime geçmemişken Türkiye, benzer miktarda doğal gazı ABD’den uzun vadeli anlaşmalarla garanti altına aldı.
70 MİLYAR METREKÜPLÜK LNG
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, BOTAŞ ile Mercuria arasında 20 yıla yayılan LNG anlaşmasının New York’ta imzalandığını duyurdu.
Buna göre Türkiye, 2026’dan itibaren her yıl yaklaşık 4 milyar metreküp olmak üzere toplamda 70 milyar metreküp LNG’yi ABD yükleme limanlarından ve Türkiye, Avrupa ile Kuzey Afrika’daki gazlaştırma terminallerinden teslim alacak.
Bayraktar, anlaşmanın ülkenin uzun vadeli arz güvenliği, fiyat istikrarı ve kaynak çeşitliliği vizyonunu destekleyeceğini vurguladı. Teslimatlar özellikle kış dönemlerinde yoğunlaşacak. Bakan, şirketlerin öngörülen LNG satış anlaşmasının ötesinde ilişkilerini genişletme ve stratejik iş birliği kurma niyetlerini şimdiden dile getirdiğini de aktardı.
ABD’DEN 43 MİLYAR DOLARLIK LNG ALIMI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM temasları sırasında düzenlenen “17. Yatırım Konferansı” çerçevesinde, Türkiye ve ABD iş dünyası New York’ta bir araya geldi. Etkinlikte Türkiye’nin ABD’den LNG alımı gündemin en kritik konularından biriydi.
Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar, New York Halk Kütüphanesi’nde gerçekleşen resepsiyona katılarak gelişmeleri kaleme aldı. Munyar’ın aktardığına göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD ile hem kısa hem uzun vadeli LNG anlaşmalarının yapıldığını ve bunun Türkiye’nin enerji arz güvenliğine ciddi katkı sağlayacağını belirtti.
Edinilen bilgilere göre, Türkiye ABD’den 2045 yılına kadar toplam 43 milyar dolarlık LNG alımı için imza atacak. Anlaşma, yıllık yaklaşık 2 milyar 150 milyon dolarlık LNG ithalatını kapsıyor. Bu gelişme, iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefinde LNG’nin önemli bir paya sahip olacağı anlamına geliyor.
Munyar’ın köşe yazısında vurguladığı bir diğer nokta, uzun vadeli enerji iş birliğinin ikili ilişkilerde stratejik bir adım olarak değerlendirilmesi oldu. Bayraktar, anlaşmanın ABD-Türkiye ilişkilerinde enerji alanında yeni fırsatlar yaratacağını ve iş birliğini genişleteceğini belirtti.